Dünyanın en büyük su eğitim merkezlerinden olan IHE-Delft tarafından 2-4 Temmuz 2025 tarihlerinde Hollanda’nın Delft kentinde düzenlenen Su Sektöründe Bilgi ve Kapasite 7. Uluslararası Sempozyumuna katılım sağlandı. Dünya genelinden 700’den fazla kayıtlı katılımcının iştirakiyle gerçekleştirilen sempozyumda akademisyenler, karar vericiler, su sektörü uzmanları ve genç profesyoneller, su yönetimi alanında küresel ölçekte bilgi ve kapasite geliştirme ihtiyacını tartışmak üzere bir araya geldi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Su Özel Temsilcisi Retno Marsudi, kapasite geliştirme çalışmalarının yalnızca teknik bir konu değil, aynı zamanda gezegenin korunması ve toplumların dirençliliğinin artırılması açısından kritik bir gereklilik olduğuna dikkat çekti. Marsudi, yeni nesil su uzmanlarının güçlendirilmesinin ve farklı kuşaklar arasında bilgi aktarımının sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada belirleyici rol oynayacağını vurguladı.

IHE Delft Rektörü Prof. Eddy Moors ise konuşmasında, hızla değişen iklim ve sosyal dinamikler karşısında bilgi paylaşımının ve kapasite gelişiminin her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, kurumlar arası iş birliğinin artırılması gerektiğinin altını çizdi. Moors ayrıca, kapsayıcı yaklaşımlar ve gençlerin karar alma süreçlerine aktif katılımı sayesinde su sektöründe kalıcı dönüşüm sağlanabileceğini ifade etti.
Sempozyumun “Sürdürülebilir Kalkınma için Bilgi ve Kapasite Gelişimi” oturumlarına katılan SUEN Eğitim ve Yayın Koordinatörü Mustafa Salih Sarıkaya konuşmasında; Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 6’nın (SKA6) başarılabilmesi için yalnızca mali ve teknolojik kaynakların yeterli olmadığını; bunun yanında güçlü, esnek ve yerel koşullara uyumlu kapasite geliştirme mekanizmalarına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Bu çerçevede, Türkiye’nin ve özellikle SUEN’in kapasite geliştirme alanında yürüttüğü çalışmaların önemli bir örnek teşkil ettiğini belirterek SUEN’in farklı yönetişim seviyelerinde kapasiteyi artırmaya yönelik olarak kurguladığı modüler ve uyarlanabilir eğitim programları, ülkeler arası iş birliği modelleri, bölgesel ortaklık ağları ve dijital öğrenme araçlarının önemini vurguladı. Ayrıca, Ortadoğu’da Mavi Barış Girişimi gibi bölgesel iş birliği platformlarının kapasite geliştirme hedeflerini somut eylemlere dönüştürmedeki rolünü vurgulayarak, yerel bağlamlara uygun stratejilerin gerekliliğine dikkat çekti.
